BDP'li Kaplan: Sadece "Başbakanın Gösteri Hakkı Sınırsızdır" Deniliyor

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yurt dışı dönüşünde, havalimanında sabah 02 BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yurt dışı dönüşünde, havalimanında sabah 02.00'de korsan...


BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yurt dışı dönüşünde, havalimanında sabah 02 BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yurt dışı dönüşünde, havalimanında sabah 02.00'de korsan miting yaptığını iddia ederek, "Yasal mıydı? hayır, havalimanı ne miting alanıydı, ne de izin almıştı. Polis ve tomalar ise onu ve kitlesini korumak için oradaydı. Bir başka muhalefet lideri olsa polis barikat kurardı. Çünkü sadece 'Başbakanın gösteri hakkı sınırsızdır' deniliyor" diye konuştu.
TBMM'de bir basın toplantısı yapan Kaplan, "Çözüm sürecinde Şırnak ili Uludere ilçesi Gülyazı mevkiinden Irak topraklarındaki Karaçalı tepesine tank ve ağır silahlarla operasyona çıkılması, geri çekilme sürecinde tehlikeli ve sorumsuz bir yaklaşım olmuştur, BDP örgütlerimiz, halkın asker ve gerilla arasında canlı kalkan olarak iki gün boyunca,karlı soğuk bir havada sınırda duruşu ile bu önlenmiş, asker çekilmiş, ancak: operasyon hazırlıkları hala sürmektedir" diyerek şöyle devam etti:
"Hükümet bu konuda uyarılmış ve istenmeyen olaylar önlenmişsede,tehlike sürüyor,herkesi duyarlı olmaya çağırıyoruz. Çözüm sürecine rağmen Şırnak ilimiz giriş ve çıkışlarında başta olmak üzere "arama noktalarının" çatışmalı süreçten daha fazla, GBT vs. nedenlerle sıkıntılar yaratması,halkı tedirgin etmekte ve hükümeti bu yanlış uygulamalardan vazgeçmeye çağırıyoruz. 8-9 Haziran günü halkın Habur-II noktasından Andaç köyüne uzun bir yürüyüşü olacak ve yerinde halkla incelemeler yapılacak,umarım hükümet bu konuda da sorun çıkarmaz. Çekilme sürecinin sağlıklı işlemesi,yol temizliği demokratik adımların atılması ve yeni anayasa konusunda kış uykusuna yatmanın zamanı değil,kasım ayına kadar hükümet çözüm adımlarını atmalıdır."
-"POLİS BARİKAT KURARDI"-
Başbakan Erdoğan'ın yurt dışı dönüşünde, havalimanında sabah 02.00'de korsan miting yaptığını iddia eden Kaplan, "Yasal mıydı? hayır, havalimanı ne miting alanıydı, nede izin almıştı, polis ve Toma'lar ise onu ve kitlesini korumak için oradaydı, bir başka muhalefet lideri olsa polis barikat kurardı.Çünkü sadece başbakanın gösteri hakkı sınırsızdır deniliyor. Başbakan yüzde 50 diyorsa diğer yüzde 50 nin hukukunu korumakla yükümlüdür,kendisine hak gördüğünü muhalefete de hak görmelidir" dedi.
Kaplan şöyle devam etti:
"Başbakanın dönüşü sonrası, Gezi Parkı ile başlayan ve on birinci güne giren eylemlere çözüm bulması ve uzlaşma mesajları vermesi gerekirken, söylemi ve atılan sloganlar iç çatışmayı körükleyici ve yüzde 50 yi, yüzde 50 ile karşı karşıya getirici inatçı tehlikeli bir yaklaşımdır. Yüz binleri, çapulcu, azgın, vandal, alkolik, terörist olarak tanımlamak toplumsal uzlaşmanın dili değildir. Benci, bencil, narsist, üstenci, azarlayıcı, aşağılayıcı, dayatmacı, tehdit edici uslup toplumu yaralıyor, bölüyor, çatıştırıyor terkedilmelidir. 'yol ver Taksimi ezelim', 'azınlık şaşırma sabrımızı taşırma', 'Tayyibin askerleriyiz' sloganları, şiddet çağrısıdır, teşvikidir, 'Vur de vuralım öl de ölelim' söyleminden farkı yoktur. Çatışmacı üslup tehlikelidir.
Türkiye Militarizmin vesayetinden, AKP hükümetleri ile Polis devletine yol alıyor,iki milyon silahlı güç var ülkemizde ve 35 sivile bir silahlı görevli düşüyor. Sadece Polis Devletinde halka karşı hukuk tanınmaz, Ortaçağda hükümdarların emri hukuk kuralı sayılır. Halka buna kayıtsız şartsız uyun deniliyorsa,askeri yada sivil diktatörlüklerin,otoriter rejimlerin,hukuk karşısında ki tutumu tam anlamıyla polis devletidir.
Eli sopalı bir devlet anlayışı kabul edilemez, Gezi parkı için yargı karar vermiş,yargı süreci beklenmelidir,Başbakanın Kışla sevdası hukuka ve halka ragmen hayata geçirilemez. Hükümet yaşamını yitirenler,yaralılar,aşırı oransız güç,gaz kullanımı konusunda hukukun önünde engel olmaktan çıkmalıdır,sorumlular görevden alınmalıdır. Faiz Lobisinin Gezi parkı eylemi ile bağlantılandırılması tabir caizse 'kel alaka', hükümetin istikrarsız ve devlet şiddetinde sınır tanımayan tavrı,sıcak para kaçışına yol açmıştır. Borsayı çaktıran da zıplatan da başbakandır. Hükümetin yönetememe anlayışıdır. Finans/bankalar sermayesi hükümetle iç içedir ve tefecilik başını almış gidiyorken toplumu,halkı sorumlu tutmak büyük yanılgıdır."
Halkın itirazını, duyarlılığını ülke ve dünya gündemine taşımış, ana akım medya karşısında "sosyal medyanın" etkili olduğunu ifade eden Kaplan, "Hükümet 'İllegal Twittir' örgütü arama şaşkınlığından vazgeçilmelidir. Özgürlük-güvenlik-adalet denklemi toplumsal barışın sigortasıdır. Hükümet halkın sigortasını attırdı,halk refleksini iyi anlamalı,kendine çeki düzen vermelidir,halkın sesini dinlemelidir.Gezi eylemi müzik şarkı belgesel olurken hiç birşey olmamış gibi davranamaz. Çözüm sürecini baltalama istek ve girişimlerine karşı hükümet adeta fırsatçı bir yaklaşım içinde,daha duyarlı olmak ve gerekli adımları atmak zorundadır" dedi
Beğendiyseniz Tıklayınız :

Yorum Gönder

 
Bizi Takip Etmeye Devam Edin
Copyright © 2011-2013. Şırnak Press
Lütfen Alıntı Yaptığınız Takdirde Sayfamızı Kaynak Gösteriniz Aksi Takdirde
Kaynak Göstermeden Yazıları, Yayınları, Haberleri...Vs Paylaşanlar Hakkında Hukuki İşlem Başlatılacaktır.